Saturday, May 3, 2014

Zumruduanka

     Turk Dil Kurumu'nun tanimina gore efsane; "Eski caglardan beri soylenegelen, olaganustu varliklari, olaylari konu edinen hayali hikaye, soylence" olarak tanimlanmakta. Dunya genelinde belkide en bilinen ve birbirine benzerlik gosteren efsanelerden biri Zumruduanka hikayesidir.

     Efsanenin asil cikis yeri olarak, Iran mitolojisi oldugu tahmin edilmekte ve "Simurg" adiyla bilinmektedir. Etimolojik olarak; Simurg otuz kus anlamina gelmekte, otuz tane kusun rengini ve ozelligini tasidigi icin bu isimle anilmaktadir. Firdevsi'nin Sahnamesinin diger dillere cevrilmesiyle bilinirligi artmis ve ayni zamanda degiserek diger kulturlere uyarlanmistir. 



     Batili kulturlerde "Phoenix", Misir mitolojisinde "Bennu" , Hindistan kulturunde "Avalerion" Cin'de ise "Feng Huang" ismiyle bilinmekte ve kulaktan kulaga hikayesi tum dunyada anlatilmaktadir. 


     Turk kulturunde ise "Zumruduanka" ya da "Tugrul Kusu" olarak bilinmektedir. Zumruduanka'yi efsane yapan birkac ana unsur vardir. Bunlardan ilki ve belkide en onemlisi, olmek uzereyken yanarak kullerinden yeniden dogmasidir. Olumsuz olduguna inanilir ve efsaneye gore dunyanin uc kere yikilip yeniden bir araya geldigine sahit oldugu soylenir. Kullerinden yeniden dogmasi ise; ruhani aydinlanma, reenkarnasyon ya da olaylara baska boyutlardan bakmak olarak yorumlanir. Bati kulturunde ise kullerinden dogmak fikri cehenneme giden ruhun yanip, arinarak tekrar dunyaya gelmesini sembolize etmektedir. 


     Ikinci en onemli ozellik ise yasadigi yerdir. Kimilerine gore "Kaf Dagi" olarak bilinen, efsanevi bir dagin tepesinde yasadigi savunulurken, kimi inanislarda ise Zumruduanka her zaman kanat cirpmakta ve gokyuzunde yasamaktadir. 

     Zumruduanka kusunu efsane yapan bir diger ozellik ise, gozyaslari ile butun hastaliklara sifa kaynagi oldugudur. Bu ozellik efsanelerde pek cok kere kendine yer bulmaktadir. Padisahi iyilestirip, padisahin kizina sahip olmak icin nice delikanlilar, Zumruduanka kusunu aramak icin tehlikeli maceralara atilmislardir. 

     Efsanenin cikis yeri olan Iran mitolojisindeki hikayeye geri donecek olursak, asil ana fikri bulabiliriz. Uc yuz tane kus, kaybolan sultanlari Simurgu bulmak icin Kaf Dagina dogru uzun bir yolculuga cikarlar. Bu esnada, kimi nefsine yenilip ayri bir yola sapar, kimisi hirsina yenilip kendi yolunu acar, kimisi kiskancligina yenilip devam edemez. Sultanlari Simurgu bulamazlar, ancak bu yolculugun ozunun kelimelerde sakli oldugunu anlamislardir. Geriye sadece otuz tane kus kalmistir. Bu otuz kustur iste bize nefretimizden, hirsimizdan, hain dusuncelerimizden uzak durmamizi; adil, haysiyetli ve onurlu olmak, sadakat gibi duygularimizi omrumuzun sonuna kadar saklamamiz gerektigini ogreten. 

     Insanin bunlari hatirlamak icin bir omur tuketmesine, ayni hatalari tekrar etmesine, kullerinden dogmasina gerek yok. Kimbilir belki de sadece iyi bir insan olma amacimizi unutmamaktir bu efsanenin bize anlatmak istedigi.. 

     

No comments:

Post a Comment