Thursday, May 8, 2014

Don Kisot

     Belki de ilk yazmam gereken yazimi gecte olsa yaziyorum. Bu kullanici adini almamda buyuk katkisi olan Redd'in malum sarkisini ( https://www.youtube.com/watch?v=lUwpf9bBQbU ) dinleyip yazmak daha da keyifli yapiyor Don Kisot'un hikayesini.

     Don Kisot ya da orijinal adi ile Don Quijote, Ispanyol romanci Miguel de Cervantes Saavedra tarafindan yazilmis "El ingenioso hidalgo Don Quijote de La Mancha" romaninin asil kisisidir. Roman formunda yazilan "Ilk" eser olarak bilinmektedir. Soylu bir aileden gelen Alonso Quijano, 40'li yaslarina kadar bir aristokrat olarak yasamistir. Daha sonra sovalye kitaplarina merak salmis ve Sovalye Don Kisot karakterine burunmustur.

     Soylu bir sovalyenin zalimlerin zulumlerine karsi cikmasi, adaleti saglamasi ve ezilenlerin yardimina kosmasi gerektigine inanarak evinden ayrilip maceralara atilir. Yanina seyisi Sancho Panza'yi da alarak, emektar ciliz ati (Sutcu beygiri) Rosinante'ye atlayarak insanlara yardim etmenin yani sira, hayali sevgilisi Toboso'lu Dulsinya'ye kavusmak icin yola cikar. Sovalye Manca'li Don Kisot, maceradan maceraya yenilgiden yenilgiye atilirken, artik onun icin hanlar sato, hancilar soylu bir lord, yel degirmenleri dev olmustur.

     Her seferinde yenilen, her seferinde daha da artan mucadele ruhuyla, Sovalye Don Kisot 
hayalperestligin sinirini zorlamaktadir. Alinan onca yenilgiye ragmen, idealistliginden birsey kaybetmeyen Don Kisot teslim olmamanin, hayallerin pesinde kosmanin en iyi ornegidir.  

     Sadece Redd degil, eserlerinde Don Kisot'a yer veren. Nazim Hikmet de sovalyemiz Don Kisot'a su sekilde seslenmektedir: 

Ölümsüz gençliğin şövalyesi, 
ellisinde uyup yüreğinde çarpan aklına 
bir temmuz sabahı fethine çıktı 
güzelin, doğrunun ve haklının: 

Önünde mağrur, aptal devleriyle dünya, 
altında mahzun ve kahraman Rosinant'ı. 

Bilirim, hele bir düşmeye gör hasretin halisine, 
hele bir de tam okka dört yüz dirhemse yürek, 
yolu yok, Don Kişot'um benim, yolu yok, 
yel değirmenleriyle dövüşülecek. 

Haklısın, elbette senin Dulsinya'ndır dünyanın en güzel kadını, 
elbette sen haykıracaksın bunu 
bezirganların suratına, 

ve alaşağı edecekler seni 
bir temiz pataklayacaklar seni. 

Fakat sen, yenilmez şövalyesi susuzluğumuzun, 
sen, bir alev gibi yanmakta devam edeceksin 

ağır, demir kabuğunun içinde 

ve Dulsinya bir kat daha güzelleşecek.


     Hayatin aci gerceklerinden biri olan yenilmenin bile denemekten gectigini, utopyanin gercek olma ihtimalinin bile yeterli oldugunu bu denli guzel anlatmak, yuzyillar sonra bile neden Don Kisot'un cok okunanlar arasinda oldugunun en buyuk kanitidir..  





      

No comments:

Post a Comment